14 Ocak 2009 Çarşamba

Son Perde


Ellerinde agır yüklü poşetlerle,uzak'tan beri yürüyegelen bir adamın,
bir hastane önündeki kaldırıma çöküp,ellerindeki yükleri rasgele yanına koyarak,
bir sigara yakışınındaki o bezginlik sarmalamış gri kalbimi.
Çok perdeli bir hüzün sahneleniyor tiyatroda..
Başrolde gerçeklikle sanal arasında kalmış bizler.
Perde açılıyor
açılış sahnesinde ben
çocuklugunu hastanelerde geçirmiş,o ürkütücü,huzursuz 'hastalık' kokusunu,
annesinin hüzünleriyle sentezleyerek beyninin koku algılama bölgesinde o kokuya
özel bir yer açan birinin,
yıllar sonra,kalabalık bir hastalıgın içinde duyduğu tedirliği oynuyorum.iki adımlık yolu koşarak giden,yol ayrımlarında endişesi sebebiyle hep en kısasını seçen, korkularıyla yüzleşemeyen ben..
Kapanırken perde seyircimin beni alkışmasına izin vermeden üstüme kapanıyor..Bense yine gözyaşlarımı perde arkasında akıtıyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder